Gökbilim, bugün yeni bir eşiği daha geride bıraktı. Bilim insanları, şimdiye kadar yalnızca Güneş’te gözlemlenen koronal kütle atımlarının benzerini ilk kez Güneş Sistemi dışında bir yıldızda tespit etti. Yapılan ölçümler, bu olağanüstü patlamanın, yakınında bulunabilecek herhangi bir gezegenin atmosferini tamamen yok edebilecek kadar güçlü olduğunu ortaya koyuyor.
Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Dünya’dan yaklaşık 130 ışık yılı uzaklıkta yer alan kırmızı cüce yıldız StKM 1-1262, saniyede 2.400 kilometre hızla dışarıya doğru genişleyen dev bir plazma bulutu fırlattı. Bu değer, yaklaşık 5,3 milyon mil/saatlik olağanüstü bir hıza karşılık geliyor. Uzmanlar patlamanın şiddetinin, Güneş’in şimdiye kadar ürettiği en güçlü olayların bile 10 ila 100 bin katı olduğunu belirtiyor.
“Kaynayan manyetik bir kazan gibi”
Paris Gözlemevi’nden astrofizikçi Cyril Tasse, yıldızdaki aşırı manyetik alanların rolüne dikkat çekerek şunları söyledi:
“StKM 1-1262, adeta manyetize olmuş dev bir plazma kazanı gibi davranıyor. Bu patlamanın gücü, Güneş’in üretebileceğinin çok çok üzerinde.”
Kırmızı cüce yıldızlar, güçlü manyetik alanları nedeniyle sık sık şiddetli yıldız patlamalarına sahne oluyor. Yeni keşif ise bu patlamaların sanılandan çok daha yıkıcı boyutlara ulaşabileceğini kanıtlıyor.
Gezegen atmosferleri için yok edici etki
Güneş’teki CME’ler Dünya’da çoğunlukla kutup ışıklarına ve manyetik fırtınalara yol açarken, bu büyüklükteki bir patlama, yakınında bulunan Dünya benzeri bir gezegeni kısa sürede yaşanmaz hâle getirebilir.
Araştırmaya göre bu şiddetteki bir CME:
- Bir gezegenin manyetik kalkanını parçalayabilir,
- Atmosferi uzaya savurabilir,
- Yüzeyi yoğun radyasyon altında bırakabilir.
Yıldızın etrafında doğrulanmış bir gezegen olmasa da, kırmızı cücelerin büyük çoğunluğunun en az bir gezegene sahip olduğu bilindiği için, bu tür yıldızların çevresindeki “yaşanabilir bölge” yeniden tartışmaya açılıyor.
Keşif nasıl yapıldı?
Patlamaya ait radyo sinyali, Avrupa’nın geniş alanlı radyo teleskop ağı olan LOFAR tarafından yaklaşık 10 yıl önce kaydedilen verilerin yeniden analiz edilmesiyle ortaya çıkarıldı. Bilim insanları, kullanılan yeni algoritmalar sayesinde, yıldızdan yayılan tip II radyo patlamasını tespit etmeyi başardı. Bu sinyal, koronal kütle atımlarının en belirgin işaretlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Araştırmacılar, bunun Güneş benzeri bir patlamanın başka bir yıldızda doğrudan kanıtlandığı ilk somut keşif olduğunu vurguluyor.
Gelecek araştırmalar ne gösterecek?
Bilim dünyası artık şu sorulara yanıt arıyor:
- Küçük yıldızlar bu kadar büyük enerjiyi nasıl açığa çıkarıyor?
- Bu patlamalar düzenli olarak mı yaşanıyor?
- Yakın gezegenlerde yaşam oluşumunu tamamen engelliyor mu?
2028’de devreye girmesi planlanan Square Kilometre Array (SKA) teleskopu, bu tür patlamaların tespiti ve sınıflandırılmasında önemli bir rol üstlenecek.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nden (NOAA) astrofizikçi Mark Miesch, keşfin önemini şöyle değerlendirdi:
“Bu sadece başlangıç. Evrenin neresinde yaşamın var olabileceğini anlamak için bu patlamaların ne kadar yaygın olduğunu bilmek zorundayız.”
Yeni bulgu, yıldız aktiviteleri ile gezegenlerin yaşanabilirliği arasındaki ilişkinin sandığımızdan çok daha karmaşık olduğunu gösteriyor.

















