Kasım ayı, doğanın kış uykusuna hazırlanırken bahçıvanlar için en kritik dönemlerden biridir. Ağaçların yapraklarını döktüğü bu mevsimde kökler, hala topraktan besin çekmeye devam eder. Uzmanlara göre tam da bu dönemde yapılan küçük bir uygulama, baharın ne kadar verimli geçeceğini belirliyor: odun külüyle besleme.
Kül neden bu kadar etkili?
Odun külü, soba veya şömine artığı olmanın ötesinde, toprak için adeta bir doğal mineral deposu. İçeriğindeki potasyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum, köklerin direncini artırırken toprağın pH dengesini düzenliyor. Böylece asidik topraklar nötr hale gelirken, bitkilerin besinleri daha kolay alması sağlanıyor.
Kül aynı zamanda doğal bir dezenfektan gibi davranır. Topraktaki mantar sporlarını, zararlı mikroorganizmaları ve böcek larvalarını etkisiz hale getirir. Bu sayede ağaçların kabuk çatlamaları azalır, genç sürgünler daha güçlü gelişir ve ilkbaharda yapraklar daha canlı bir yeşile kavuşur.
Deneyimli bahçıvanların karışımı
Bahçıvanlar külü genellikle tek başına değil, besin değeri yüksek bir karışım halinde uygular. Uzmanların önerdiği oranlar şöyledir:
- 1 litre odun külü
- 2–3 kürek humus veya olgun kompost
- 1 su bardağı kil
- 1 kova kuru toprak
Karışım, ağaç gövdesine 20–30 santimetre uzaklıkta dairesel biçimde serpilir. Ardından toprağa hafifçe karıştırılır veya üstü ince bir malç tabakasıyla örtülür. Bu yöntem hem besinleri sabitler hem de kökleri dış etkenlerden korur.
Don ve hastalıklara karşı doğal kalkan
Bu doğal karışım, köklerin çevresinde koruyucu bir katman oluşturarak soğuk hava dalgalarına ve mantar hastalıklarına karşı direnç sağlar. Külün mineral yapısı, köklerin kış boyunca zinde kalmasına yardımcı olurken, toprağın ısıyı daha uzun süre tutmasını da kolaylaştırır.
Kasım ayında yapılan bu basit ama etkili uygulama, baharda daha erken uyanan, daha sağlıklı ve parlak yapraklara sahip ağaçlarla ödüllendiriliyor.













