Hindistan’ın Tamil Nadu eyaletindeki antik bir Shiva tapınağında yapılan restorasyon çalışmaları, yüzyıllardır gizli kalmış olağanüstü bir keşfi ortaya çıkardı. İşçiler, tapınağın kutsal bölümünde toprak kazısı yaparken tesadüfen bir terracotta (pişmiş toprak) kavanoza rastladı. Kavanozun içinden çıkan 103 adet altın sikke, Hindistan Arkeoloji Dairesi tarafından ülkenin son yıllardaki en önemli arkeolojik buluntularından biri olarak nitelendirildi.
Yüzyıllardır gizli kalan bir define
Olay, 3 Kasım 2025’te Tamil Nadu eyaletinin Tiruvannamalai bölgesine bağlı Kovilur köyünde meydana geldi. Tapınağın restorasyonunu yürüten ekip, tanrı Shiva‘ya adanmış ana kutsal alanın zemininde kazı yaparken sert bir cisme denk geldi. Kazı derinleştirildiğinde, içinde altın sikkeler bulunan küçük bir çömlek ortaya çıkarıldı.
Çalışmalar derhal durduruldu ve Tamil Nadu Eyalet Arkeoloji Dairesi (TNSAD) yetkilileri bölgeye çağrıldı. İlk incelemelerde, sikkelerin farklı boyut ve ağırlıklarda olduğu, bazılarında ise Vijayanagara İmparatorluğu (14–17. yüzyıl) dönemine ait karakteristik işaretlerin bulunduğu tespit edildi. Uzmanlar, bazı sikkelerin daha da eskiye, geç Chola dönemine (11–13. yüzyıl) ait olabileceğini düşünüyor.
Tarihi değeri ekonomik değerinin ötesinde
TNSAD eski başkan yardımcısı K. Sridharan, sikkelerin tarihsel önemine dikkat çekti:
“Altın sikkelerin tapınakların kutsal bölümlerine gömülmesi, Chola ve Vijayanagara dönemlerinde yaygın bir gelenekti. Bu, tanrılara sunulan bir adak olmanın yanı sıra, bölgeye refah getireceğine inanılan bir ritüeldi.”
Bu dönemlerde tapınaklar yalnızca dini merkezler değil, aynı zamanda ekonomik ve idari faaliyetlerin yürütüldüğü yerlerdi. Dolayısıyla bu buluntu, o dönem toplumunun dini ve ekonomik yapısına ışık tutuyor.
Arkeologlar incelemelere başladı
Sikkeler üzerindeki ikonografi, metallurjik yapı ve yazıtlar şu anda detaylı şekilde inceleniyor. İlk tespitlere göre bazı sikkelerde yaban domuzu (Vijayanagara krallığının sembolü), yağ lambaları, ok ve yay figürleri gibi dini ve hanedanlık simgeleri yer alıyor.
TNSAD yetkilileri, laboratuvar analizlerinin ardından hem metal oranlarını hem de üretim tekniklerini raporlayacak. Bu çalışmalar, bölgedeki ticaret ve maden işçiliği hakkında da yeni bilgiler sunabilir.
Tapınağın tarihçesi
Kovilur Tapınağı, Hinduizm’in en önemli tanrılarından Shiva’ya adanmış olup Chola İmparatorluğu’nun son dönemine tarihleniyor. Zaman içinde birkaç kez restore edilen tapınak, Jawadhu Tepeleri üzerinde, ulaşımı zor bir noktada yer alıyor. Arkeologlara göre bu coğrafi konum, hazinenin yüzyıllar boyunca fark edilmeden korunmasına katkı sağladı.
Bazı tarihçiler, sikkelerin olası bir saldırı ya da yağma tehdidi sırasında “acil durum hazinesi” olarak gömülmüş olabileceğini düşünüyor.
Hazine devlet korumasına alındı
Altın sikkeler, Tiruvannamalai Bölge Hazinesi’ne devredildi ve şu anda bölge valisi (Collector) gözetiminde korunuyor. Kültürel değer tespitinin ardından, sikkelerin müzeye taşınarak sergilenmesi planlanıyor.
Eğer buluntuların arkeolojik önemi resmen doğrulanırsa, sikkeler Hindistan’ın kültürel miras listesine dahil edilecek. Böylece bölge hem tarih turizmi hem de kültürel araştırmalar açısından yeni bir çekim merkezi haline gelebilir.
Yerel halktan “ilahi işaret” yorumu
Kovilur ve çevre köylerde yaşayan halk, keşfi “tanrının bir lütfu” olarak değerlendiriyor. Tapınağa akın eden ziyaretçiler, çiçekler ve adaklarla dualarını sunarken, bazıları bu olayı bölgenin “yeniden canlanmasının işareti” olarak görüyor.


















