Türkiye, uluslararası yatırımcıların ilgisini 2025’in ilk dokuz ayında belirgin şekilde artırdı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Ödemeler Dengesi verileri ile YASED’in yayımladığı UDY Bülteni, Ocak–Eylül döneminde ülkeye 11,4 milyar dolar tutarında doğrudan yabancı yatırım girişi olduğunu ortaya koydu. Bu seviye, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 46’lık güçlü bir büyümeye işaret ediyor.
Sermaye girişlerinde ticaret sektörü belirleyici oldu
Toplam girişin yaklaşık 8 milyar dolarlık bölümü yatırım sermayesinden oluştu. Bunun yanında yabancılara gayrimenkul satışıyla 1,6 milyar dolar, borçlanma araçları üzerinden ise 2,6 milyar dolar daha Türkiye ekonomisine yöneldi.
Yatırım tasfiyelerinin 856 milyon dolarlık etkisine rağmen tablo pozitif görünümünü korudu. 2003’ten bu yana ülkeye giren uluslararası yatırımların toplam tutarı ise 285 milyar doları geride bırakmış durumda.
2025’in sektörel dağılımında toptan ve perakende ticaret açık farkla öne çıktı. Sektör, yılın dokuz ayında 2,7 milyar dolarlık yatırım çekerek toplam sermaye girişinin üçte birinden fazlasını oluşturdu.
Gıda, içecek ve tütün imalatı ile bilgi ve iletişim hizmetleri, her biri yüzde 15 payla yatırım akışının bir diğer güçlü adresi oldu.
Yatırımda ilk üç: Hollanda, Kazakistan ve Lüksemburg
Ülke bazlı dağılım, Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye’deki ağırlığını daha da pekiştirdi. 2025’in ilk dokuz ayında AB-27 ülkeleri toplam yatırımların yüzde 64’ünü karşıladı.
Bu dönemde Türkiye’ye en fazla yatırım gönderen ülkeler şöyle sıralandı:
- Hollanda – yüzde 32
- Kazakistan – yüzde 14
- Lüksemburg – yüzde 14
- Almanya – yüzde 7
- ABD – yüzde 6
Hollanda’nın liderliği, portföy çeşitliliği ve Türkiye ile uzun yıllara dayanan yatırım ilişkisi sayesinde sürüyor. Kazakistan ve Lüksemburg’un payındaki artış ise enerji, finans ve hizmetler gibi alanlarda genişleyen işbirliğine işaret ediyor.
Türkiye yabancı yatırımcı için ne ifade ediyor?
Analistler, Türkiye’nin bölgesel konumu, üretim ağlarına yakınlığı ve genç iş gücü gibi avantajlarının yatırım kararlarında belirleyici olduğunu vurguluyor. Özellikle ticaret, teknoloji ve gıda alanlarında yılın son çeyreğinde de hareketliliğin devam etmesi bekleniyor.













